Ucuz Akü Ararken Düşünmediğiniz 19 Durum

Kim istemez ki bir şey alırken ucuza almak, hepimiz isteriz öyle değil mi? Hatta ve hatta bize sağlayacağı faydaya göre fiyat kıyaslamasını yaparak en uygununu almak isteriz, ne alırsak alalım. Bu çok normal, ancak bu yazıyı yazmamdaki sebep, çok değişik tercihleri olanları görüyor olmam. Tabi ki kendi işimden örnek vererek devam edeceğim, çünkü yaptığım iş bu. Diğer sektörlerde de ilginçlikler oluyor, görüyoruz, duyuyoruz ancak bizim konumuz bu blogta akü olduğundan akü fiyatları üzerinden devam edeceğiz.

İyi veya kötü sonuç olarak, bir araban var ve akü ihtiyacı doğuyor. Bir değer var yani elinizde ama on bin liralık olsun ama yüz bin liralık olsun. Tamam o anda sıkışık olunabilir veya durumlar müsait olmayabilir, onlara bir lafım zaten yok ancak bazen öyle durumlarla karşılaşılıyor ki bende mi bir sorun var karşımdakinde mi anlamıyorum. Kişinin var örneğin altmış, yetmiş veya yüz bin liralık aracı, tabi ki bir ürünü alırken ucuzunu ve kalitelisini araması hakkıdır, ben ondan bahsetmiyorum. Ancak bazen öyle durumlar oluyor ki dediğim gibi kişinin altında var çok pahalı bir araç, gidiyor o araca çok ucuz akü takıyor, çıkma akü arıyor, eski akü takıyor veya ufak rakamlar için kaliteyi terk ediyor. Ben buna üzülüyorum açıkçası, çünkü altında bir değer var senin, hasta olduğundan veya çocuğun hasta olduğundan gece yarısı seni hastaneye yetiştiren, ne bileyim işe geç kalınca atlayıp gittiğin bir araç bu. Yani bu insanların bunun hesabını yapması bana tuhaf geliyor. Her şeyden önce araca yazık. 

Sakın aklınıza daha pahalı akü satarsa daha çok kazanıyor o yüzden bu şekilde bir yazı yazmıştır gibi bir şey gelmesin, akünün pahalı olmasıyla kazanılan paranın alakası yok çünkü. Hatta aksine ucuz akülerin kâr marjı daha yüksek bile denebilir.  Yüksek derken çok uçuk rakamlardan bahsetmiyorum, beş liradan olsa daha çok kazandıran ucuz markalı aküler var. Akü fiyatların a çok yüksek kâr marjları yok zaten. Rekabetten dolayı her şeyde olduğu gibi. Hatta artık eskisi gibi de değil, neredeyse herkes kendi sattığı aküyü ücretsiz olarak takar oldu müşteri araçlarına. Eskiden oto elektrikçiler takardı sadece. Çok zor bir şey değil elbette ancak teknik detayları, ince püf noktaları olabilen durumlar söz konusu olabilmekte. Bu da tecrübeyle kazanılan bir şey.

Piyasa o kadar ucuz akü ile dolu ki artık marka aküler her yerde bulunmaz oldu, eskisinin tam tersine. Çünkü insanlar neyden para kazanıyor ise onu satıyor doğal olarak. Ben bu noktada ilk etapta direk para kazanma amaçlı olmaktansa, müşteriden şikayet gelmesin yeter taraftarıyım. Akü arızalı çıkarsa zaten servise gidiyor ancak neden araç sahibi benim yüzümden zor bir anda zor durumda kalsın ki ben üç beş lira daha fazla kazanacağım diye. Tabi ki ticaret yapıyorsan para kazanmalısın yoksa o işin ne esprisi kalır, kazanmaz isen devamlı olamazsın, hele ki günümüzde her şeyin bir gider kalemi olduğunu düşünürsek. Ancak yine de ben ilk önce müşterinin mutlu olması taraftarıyım. Kaldı ki şirket olarak yapılan bu harcama, masraf olarak düşülebilmekte. Eğer vergi mükellefi iseniz bunu da hatırlatmak isterim.

Gelelim benim aklıma gelen, akünüzden dolayı sizi zor durumda bırakacak 7 duruma. Benim aklıma gelmeyenleri de yorum olarak ekleyebilirsiniz veya başınızdan geçenleri bizimle paylaşabilirsiniz. Ucuz akü aramadan önce aşağıdaki maddeleri okumanızı ve tekrar hatırlamanızı tavsiye ederim. Ucuz aküden kastım dediğim gibi iyiyi ucuza aramak değil, illa ucuz akü olacak diye abuk sabuk markaların peşinden koşulmasından bahsediyorum. Yoksa iyiyi ucuza alın onda problem yok. He bir de şunu unutmayın, nasıl ki büyük teknoloji marketlerine gittiğinizde size başka mağazada çok güzel televizyon denilen televizyonun başka teknoloji zincirine gittiğinizde onun kötü olduğunu, aslında daha iyisinin x markası olduğunun söylenmesindeki olay, her işte olduğu gibi bu işte de var. Şunu diyorum; mağazaya gidiyorsun, satıcı arkadaş x marka televizyonu tavsiye ediyor, çünkü ondan prim alıyor ve para kazanıyor. Çoğu yerde bu iş böyledir, siz de ticaret yapıyorsanız, eğer bir şeyler alıyorsanız, elinizde ne varsa en iyisi o olur 🙂 veya hangisinden çok kazanıyorsanız en iyi marka o olur. O yüzden her söylenene de inanmayın. İnanacağınız kişiyi iyi seçin, ben şahsen paramla rezil olmaktan hoşlanmam.

Ucuz Akü Ararken Düşünmediğiniz 19 Durum

1- Akü hususi çoğu araçta bir tane bulunan bir şey ve bir yerlerde kaldığınızda bunun bir stepnesi yok.

2- Aküler araç için alınan, lastik, motor yağı, silecek ve daha bir sürü yedek parçanın aksine, çok daha uzun süre sizinle beraber seyahat edecek bir ekipmandır.  Bu sürenin belli olmasındaki faktörleri öğrenmek için şu yazımızı okuyabilirsiniz > En İyi Akü Markası ve Ömrü

3- Yazımı süslemek için abartmıyorum, karşılaşıyoruz, çocuğunuzu veya aile bireylerinden herhangi birisini, özellikle gece yarısı acilen hastaneye götürmek istediğinizde, elinizi marşa attığınızda basmayan bir akünün o anda daha önce uygun bir rakama elde edilmesinin hiç bir önemi yok bence.

4- Misafirliğe gittiğinizde, kısa süreli misafirlikte olmaz belki ancak sabah çıkmak istediğinizde zor durumda kalmanıza sebebiyet verebilir.

5- Yolda, bir yerde kaldığınızda çekici hizmetinden yararlanırken yüksek rakamlara maruz kalmanız.

6- Yana yakıla takviye kablosu arama. Bulma ihtimalin eğer yabancı bir yerdeysen çok daha zor. Üstelik akabinde takviye yapacak bir aracın bulunması durumu.

7- Akü basmayınca, aracı vurdurarak araca zarar verme ihtimalinin yüksek olması. Üstelik sizi itecek birilerini de bulmanız gerekmekte.

8- Servisi ayağınıza çağırdığınızda karşınıza çıkan, akü montaj bedeli faturası. Ücretsiz montaj dense de mutlaka akü fiyatının içerisine yerinde montaj bedeli eklenir. Alacağınız yeni akü daha pahalıya gelir. Montaj hizmeti neden alınır veya akü fiyatının içerisine eklenir onu da bu yazımdan okuyabilirsiniz. > 

9- Sabah işe geç kaldığınızda kurtarıcınız olan aracınızın marş basmaması sabah sabah çok can sıkıcı olabiliyor.

10- Bebekle aküden yolda kalmak çok daha incitici olabilmekte. Karnı acıkmış olabiliyor veya başka bir sebepten ağlayan çocuk şahsen beni o esnada bunalıma sokuyor.

11- En kötülerinden bir tanesi, aracınıza birini misafir alıyorsunuz, iş yerinden veya başka bir yerden. Gel ben seni bırakayım şuraya kadar veya eve kadar. Araca geçiyorsun, tık marş basmıyor, bu da bir hayli kötü oluyor bence. Bir yandan da iyi olabiliyor bu durumda zira kötü gün dostunu tanırsın, araç çalışmayınca başka araca kaçan kötü gün dostu arkadaşlarınızı tanıma şansınız da olabiliyor. İyi yönünden baktığınızda 🙂

12- Araç eski model ancak çok pahalı bir araç olduğu durumda, yolda kaldığınızda “aa bu marka araç da yolda kalmış benim ki ne yapsın” bakışlarına maruz kalmanız.

13- Yolu bir şekilde kapatarak trafiği olumsuz yönde etkileme ihtimaliniz.

14- Cebinizde o anda paranızın olmaması veya kart limitinizin yetersiz olması. Halbuki baştan 30-40 lira fazla verip, sağlam akü almış olsaydın, o anda sana 150-200 lira lazım olmayacaktı.

15- Soğuk iklimde yaşayan birinin ucuz akü arayarak, kendine hayrı olmayan bir akü tercih ederek, normal akü ömründen çok daha kısa süre kullanarak, ucuz akü tercihinin hüsrana dönüşmesi.

16- Uzun bir seyahate çıkarken, değişmesi gereken akünüzü, aracınızın gereksinimlerine göre değil de tamamen fiyat odaklı seçerek, yollarda veya tatil yaptığınız yerde zor durumda kalabilme ihtimaliniz.

17- Ucuz akü alıp da çıkacak sorunlarda karşınızda akü yetkili servis bulamamanız veya çok az sayıda olması. Hele hele bazılarının İstanbul dışında servisi bile mevcut değil. Büyük şehirler içinde yetkili servisi de olsa, az sayıda olması ve akünüzü göstermek için, yoğun trafik ve yakıt maliyetine maruz kalmanız.

18- Akü fiyatına bakarak direkt olarak ucuz bir akü aldığınız da, sonrasında karşınızda hiç bir yetkili kişi veya kurum bulamayacak olma ihtimalinizin çok çok yüksek olması.

19- Aracı satarken, alıcı kişinin kaputu kaldırdığında, hiç duymadığı bir marka ile karşılaşarak olumsuz izlenim edinmesi. Şahsen ben aküye meraklı olduğumdan mıdır bilmiyorum; bir araç bakarken kaputu kaldırdığımda ilk gözüme çarpan şey aküdür. Pistonların içine girip bakamadığım için o anda, direkt olarak akü markasını gördüğümde eğer sağlam bir şey var ise bu adam aracına iyi bakmış, sevmiş, güzel kullanmış izlenimi bırakması. Satarken de yararı var yani. Halbuki çoğu insan, abi arabayı zaten satacağım der, ucuz akü alma derdinde olur. Oysa bence tamamen yanlış bir yaklaşım. Araçtan az çok anlayan birinin mutlaka gözüne ilk etapta çarpan bir detaydır bana göre.

Satılacak Araca Ucuz Akü Takmak

Benim bir solukta aklıma gelen şeyler bunlar. Düşünsem belki daha da çıkar, ancak sizi daha fazla sıkmak istemem. Ama siz yazmak isterseniz, bu yazının altına ekleyerek devam edebiliriz. Sizin de çorbada bir katkınız olsun diyerek sözlerimi toparlarken, enerjinizin hiç bitmemesi temennisiyle, iyi yolculuklar dilerim.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir